Gurudwara

5 Altına 5 Elma

Kralın biri taht odasında otururken, pencereden sesler gelmiş; ”Güzel elmalarım vaaaaaar!”

Bakmış, yaşlı birisi, at arabasında elma satıyor. Etrafında müşteriler.

Kralın canı çekmiş ve baş vezirini çağırmış;

-Al sana beş altın, koş bana elma al.

Baş vezir, vezirlerden birisini çağırmış;

-Al sana dört altın, koş elma al.

Vezir saray görevlilerinden birisini çağırmış;

-Al sana üç altın, koş elma al.

Saray görevlisi muhafız komutanını çağırmış;

-Al sana iki altın, koş elma al.

Komutan nöbetçiyi çağırmış;

-Al sana bir altın, koş elma al.

Nöbetçi çıkmış yaşlı ihtiyarı yakasından tutmuş ve

-Hey sen, ne bağırıyorsun? Burası han mı, yoksa saray mı? Defol buradan. Arabana da elmalara da el koyuyorum.

Nöbetçi, muhafız komutanına dönmüş;

-İşte şef, iyi dalavere çevirdim. Bir altına yarım araba elma.

Komutan saray görevlisine dönmüş;

-İşte, iki altına bir çuval elma.

Saray görevlisi vezire dönmüş;

-İşte, üç altına bir torba elma.

Vezir, baş vezire dönmüş;

-İşte, dört altına yarım torba elma.

Baş vezir kralın huzuruna çıkmış;

-İşte kralım, emrettiğiniz gibi. Buyurun, beş elma.

Kral oturmuş taht odasında ve düşünmüş;

“Beş elma-beş altın. Bir elma-bir altın ve halk elmalara hücum ediyor. Demek ki vatandaşın durumu çok iyi… O halde vergileri hemen artırmak lazım.

Araç çubuğuna atla