• Gurudwara

    Pasta Çok Lezzetli

    Yaşlı bir Zen rahibi ölüm döşeğindeymiş. Son günü gelmiş ve o akşam artık öleceğini ilan etmiş. O yüzden müritleri, havarileri ve arkadaşları gelmeye başlamış. Onu seven çok insan varmış ve hepsi gelmek istiyormuş. Çok uzaklarda olanlar bile gelmiş. En eski müritlerinden biri ustasının ölmek üzere olduğunu duyunca hemen pazara koşmuş. Biri sormuş: “Usta kulübesinde ölüyor, sen neden pazara gidiyorsun?” Eski mürit yanıtlamış: “Ustamın özel bir çeşit pastayı çok sevdiğini biliyorum. Gidip ona o pastadan alacağım.” Pastayı bulmak hiç kolay olmamış ama akşam üstü bir şekilde bulmuş ve elinde pastayla kulübeye koşmuş. Kulübede herkes endişeliymiş. Sanki Usta birini bekliyor gibiymiş. Gözlerini açıp etrafı taradıktan sonra tekrar kapatıyormuş. Mürit, kulübeye gelince hemen…

  • Gurudwara

    Kuru Yaprakların Müziği

    Osho’nun bir sohbetinden… Buddha’nın ölmeden önce, mürşitlerin 2500 yıl sonra “dost”a dönüşeceğini söylediğine dair bir hikaye… “Hayatım boyunca sakladığım bir sırrı açıklamak istiyorum: Güzel bir günde Gotama Buddha, bakıcısı ve müridi Ananda ile yürüyüşe çıkmış. Mevsim sonbaharmış. Ağaçlar neredeyse çırılçıplak kalmış, yapraklarını dökmüşler. Rüzgâr ağaçların arasında dolanırken, yapraklar harikulade sesler çıkarıyorlarmış. Buddha, yaprakların üzerindeki bu yürüyüşten çok mutlu olmuş. Kuru yaprakların müziği… Birkaçını eline almış. Ananda sormuş: “Hep sormak istediğim bir soru var. Fakat sizinle yalnız kalmak çok zor. Yanınızda hep birileri var. Bugün, bu ormanda yalnızız. Dayanamayıp soracağım. Bize her şeyi söylediniz mi, yoksa sakladığınız sırlar var mı? Buddha: “Elimdeki yaprakları görüyor musun?” demiş. “Ve ormandaki bütün yaprakları?” Ananda:…

  • Gurudwara

    Dünya

    “Büyük bir kafilenin yolu çöle düşmüştü. Su yoktu. Bunalmış bir halde yol alırlarken bir kuyuya rastladılar. Hemen kovayı sallandırdılar. Fakat az bir zaman sonra ip hafifledi. Çektiler gördüler ki ip kesilmiş. Kesik ipe başka bir ip eklediler, başka bir kap buldular, kuyuya saldılar. Bu ip de kesildi. Nihayet kafiledeki akıllı birisi, ben ineyim de bir bakayım dedi, kim kesiyor bu ipi? Kuyuya indiğinde bir de ne görsün? İçerde zebella gibi bir zenci var, kılıcını çekmiş beklemede. Kuyunun bir yanına da adam kelleleri yığılmış. Zenci inen adama sordu:, – Dünyanın neresi iyi? Akıllı adam, ‘aniden herhangi bir yere iyi dersem belki onca orası kötüdür’ diye düşündü ve şu cevabı verdi: –…

  • Gurudwara

    Enkarne Olan

    Manastırda uyum ve huzur içinde yaşıyorlardı. Uzak köylerden gelen insanlar böyle sevgiyle dolu bir ortamın sıcaklığının tadını çıkarmak için manastıra akın ederlerdi. Sonra bir gün üstat dünyaya veda etti. Bir süre keşişler geçmişte yaşadıkları gibi yaşamaya devam ettiler ama bir süre sonra günlük rutin özellikleri olan disiplin ve adanmada gevşemeler başladı. Her gün kapıya gelen köylülerin sayısı gittikçe azaldı ve yavaş yavaş manastır bakımsız ve ruhsuz bir yere dönüştü. Kısa bir süre sonra keşişler aralarında tartışmaya, çekişmeye başladılar. Bazıları parmaklarını sallayarak başkalarını suçladı, bazılarının da içleri suçluluk duygusu ile doldu. Manastır duvarlarındaki enerji bu husumet ile çatırdadı. Sonunda, kıdemli keşiş artık bu olumsuz atmosfere dayanamaz oldu. İki günlük yürüyüş mesafesinde…

  • Gurudwara

    Çok Fazla Konuştum

    Nehrin kenarında oturup suyun sesinin ve ağaçlar arasından geçmekte olan rüzgârın fısıltılarının tadını çıkarmakta olan bir ustaya bir adamın gelip “yolun özünü bana tek bir sözcükle ifade edebilir misiniz?” diye sorduğu anlatılır. Usta sanki soruyu hiç duymamışçasına sessiz kalmış, tamamen sessiz. Soruyu soran, “Sağır falan mısınız?” demiş. Usta da, “Sorunu duydum ve cevabını da verdim! Cevap sessizliktir. Sessiz kaldım; bu boşluk, bu ara benim cevabımdı” demiş. Adam, “Ben bu kadar gizemli bir cevabı anlayamıyorum. Biraz daha açık olamaz mısınız?” diye sormuş. Bunun üzerine usta kumların üzerine parmaklarıyla küçük harflerle “meditasyon” yazmış. Adam, “Şimdi okuyabiliyorum. Başlangıçtan birazcık daha iyi. En azından üzerinde düşünüp taşınacağım bir sözcüğe sahibim. Ama biraz daha netleştiremez…

  • Zen

    Thich Nhat Hanh 11 Ekim 1926-22 Ocak 2022

    Zen rahibi, öğretmen, yazar, şair, insan hakları ve barış aktivisti. 11 Ekim 1926 yılında Vietnam’da Hue kentinde doğdu. 16 yaşında rahip ünvanını aldı. Nhat Hanh, her zaman kendi bildiğini yaptı. Ebeveynlerinin rızası dışında keşiş adayı oldu, modern konuları öğretmeyi reddeden Budist akademisini terk etti. Saigon Üniversitesi’nde bilim çalıştı, hümanist bir dergide editörlük yaptı ve bir komün kurdu. 1961-1963 yıllarında Kolombiya ve Princeton Üniversitelerinde karşılaştırmalı din dersleri verdikten sonra Vietnam’a dönerek savaş karşıtı aktivistlik yaptı ve savaştan zarar gören topluluklara yardım edebilmek adına hayatını riske attı. Taraf seçmeyi reddederek hem Kuzey hem de Güney Vietnam’ın düşmanı haline geldi. Komünü, Güney Vietnam birlikleri tarafından saldırıya uğradı, bizzat kendisine suikast girişimlerinde bulunuldu. 1967…

  • Gurudwara

    Buda ve Öfkeli Genç Adam

    Bir gün Buda bir köyde yürüyordu. Çok öfkeli ve kaba bir genç geldi ve ona hakaret etmeye başladı. “Başkalarına öğretmeye hakkınız yok,” diye bağırdı. “Sen de herkes gibi aptalsın. Sahte birisin.” Buda bu hakaretlere üzülmedi. Onun yerine gence; “Söylesene, birine hediye alırsan, o kişi hediyeyi kabul etmezse, hediye kime aittir?” diye sordu. Adam böyle garip bir soru sorulduğunda şaşırıp “Bana ait olacaktır, çünkü hediyeyi ben aldım” cevabını verdi. Buda gülümsedi ve dedi ki: “Bu doğru. Ve öfkenle tam olarak aynı. Sen bana kızarsan ben hakarete uğramazsam öfke sana geri döner. Mutsuz olan tek kişi sensin, ben değil. Tek yaptığın kendini incitmek.” “Eğer kendine zarar vermeyi bırakacaksan, öfkenden kurtulmalı ve onun…

  • Gurudwara

    Martı

    Martı kitabı konusu nedeni ile okunması için en fazla tavsiye edilen kitapların başında gelir. Oldukça motive edici ve insanın isteğinde her şeyi başarabileceğini bir martı vasıtası ile anlatan bir eserdir. Kitabın ana karakteri bir martı olan Jonathan Livingston ya da kısaca Jon’dur. Diğer tüm martılar sadece karınlarını doyurmak için uğraş verirken Jonathan hayata çok farklı bakar. Uçmayı çok sever ve her seferinde limitlerini zorlamaya uğraşır. Her zaman daha fazlasını başarabileceğini bilir ve buna içten inanır. Başarısız olduğunda da bile denemekten vazgeçmez ve sonunda akrobatik uçabilen tek martı olmuştur. Dahası diğer martıların aksine geceleri de uçabilmektedir. Jonathan uçmanın sınırsızlığını keşfettikten sonra kendisi gibi olan martılar ile tanışır. Artık kendisi bambaşka birisidir.…

  • Gurudwara

    Yol’a ve Yol’un gücüne Dair – Lao Tzu: Tao Te Ching / Ursula K. Le Guin

    Tao Te Ching’in hâlâ bu kadar etkileyici olmasının bir nedeni de güncelliği sanıyorum. Dünya her dönem benzer dertlerle cebelleşmiş sanki öyle bir his doğuruyor Lao Tzu öğretisi. Le Guin’in de kitapta, “kaç yüzyıl önce yazılmıştı bu kitap? Bu bölüm şimdiki zamanda yazılsaymış da olurmuş” gibi yorumlarına rastlıyoruz. Saraylar ihtişamla dolu tarlalar ayrık otlarıyla ambarlar hiçbir şeyle. Takıp takıştıran süslü insanlar, silah taşıyan, çok içip, çok yiyenler, çok şeyleri, çok paraları olanlar: Utanmaz hırsızlardır. Şüphesiz yol değildir onların yolu. “İçgörü” adlı metnin bir kısmından yaptığım alıntı ne kadar uzağımızda gerçekten. Le Guin’in kısaca yorumladığı gibi: “Kapitalizm de böyle işte!” Bir yanda açlıktan ölüm tehlikesi ile yaşayanlar, diğer yanda her yıl fazla…

  • Gurudwara

    Kısalt

    Büyük bir japon bilgesi, çölde kumlar üzerinde oturmuş meditasyon halindedir… Adamın biri, ona yaklaşır ve şöyle der: – Beni öğrencin olarak kabul et. Bilge, parmağıyla kumlar üzerinde düz bir çizgi çeker ve şöyle der: – Kısalt! Adam, avuçlarıyla çizginin yarısını siler. Bilge der ki: – Git, bir sene sonra tekrar gel. Bir yıl geçer. bilge, yine bir çizgi çizer ve der ki: – Kısalt! Adam, bu kez çizginin yarısını avucu ve dirseğiyle kapatır. Bilge, gene kabul etmez ve der ki: – Git, gelecek sene gene gel. Gelecek yıl olur. bilge, tekrar kumların üzerine bir çizgi çeker ve adamdan onu kısaltmasını ister. Bu kez, adam der ki: – Bilmiyorum. ve Bilge’den…

Araç çubuğuna atla