
Kuru Yaprakların Müziği
Osho’nun bir sohbetinden… Buddha’nın ölmeden önce, mürşitlerin 2500 yıl sonra “dost”a dönüşeceğini söylediğine dair bir hikaye…
“Hayatım boyunca sakladığım bir sırrı açıklamak istiyorum:
Güzel bir günde Gotama Buddha, bakıcısı ve müridi Ananda ile yürüyüşe çıkmış. Mevsim sonbaharmış. Ağaçlar neredeyse çırılçıplak kalmış, yapraklarını dökmüşler. Rüzgâr ağaçların arasında dolanırken, yapraklar harikulade sesler çıkarıyorlarmış. Buddha, yaprakların üzerindeki bu yürüyüşten çok mutlu olmuş.
Kuru yaprakların müziği…
Birkaçını eline almış.
Ananda sormuş: “Hep sormak istediğim bir soru var. Fakat sizinle yalnız kalmak çok zor. Yanınızda hep birileri var. Bugün, bu ormanda yalnızız. Dayanamayıp soracağım. Bize her şeyi söylediniz mi, yoksa sakladığınız sırlar var mı?
Buddha: “Elimdeki yaprakları görüyor musun?” demiş.
“Ve ormandaki bütün yaprakları?”
Ananda: “Evet görüyorum. Fakat cevabınızı anlayamadım.”
Buddha: “Anlayacaksın… Ben, yalnızca bu kadarını söyledim. Ve ormandaki tüm diğer yaprakları sır olarak sakladım.”
Benim durumum biraz farklı. Ben bütün ormanı söyledim; sakladığım tek sır, sadece bir yaprak.
Buddha ölümünden önce, 2500 yıl sonra tekrar geleceğine ve adının Maitreya olacağına dair bir açıklama yapmıştı.
Maitreya “dost” demek. Buddha tekrar gelmeyecek. Aydınlanmış insanlar tekrar gelmez. Onun söylemek istediği çok önemli bir şeydi. Geri gelmesi ile ilgisi yok; gelemez.
Söylemek istediği; 2500 yıl sonra mürşit ile mürid arasındaki alışılagelmiş ilişkinin geçerliliğini yitireceğiydi.
Bu, onun algısının açıklığı ile ilgiliydi. Bir öngörüde bulunmuyordu. Geçmişteki ve hali hazırdaki değişimi görmenin netliğiyle, mürşit mürid arasındaki eski usul ilişkinin geçerliliğini yitirmesinin en az 2500 yıl alacağına ilişkindi.
O zaman, aydınlanmış olan usta (mürşit) sadece “dost” olabilir. Birilerine mürşit olmayı hiç istemedim. Fakat insanlar mürşit arıyorlar. Mürit olmak istiyorlar. Dolayısıyla ben de bu rolü oynadım. Artık bir çoğunuzun beni “dost” olarak kabul etmeye hazır olduğunuzu söylemenin zamanıdır.
Benimle kesintisiz, sürekli olarak uyum içinde olanlar; yalnızca onlar gerçek dosttur.
Bazılarınız benimle kimi zaman uyum içinde olup, kimi zaman bu uyumu kaybediyorlar. Bu neden oluyor diye soruyorsunuz. Zaman zaman benimle uyum içinde olmalarının sebebi, -belki şaşıracaksınız ama- benim onlarla uyum içinde olmam. Söylediklerimin onlara uygun gelmesi. “Bu tamamen doğru!” diye hissediyorlar.
Onlar benimle aynı frekansta olduğu için değil; tam tersine ben onların bazı fikirlerini, beklentilerini karşıladığım için böyle hissediyorlar. Bu bir yanılsama. Çünkü benimle hakikaten aynı frekansta olsanız, bir daha dışına çıkamazsınız. Eğer irtibatı kaybediyorsanız, bu basitçe demektir ki, size uygun olmayan bir şey söylemiş ya da yapmışımdır. Hala yargılıyorsunuz… Yargılamayı bırakmıyorsunuz… Egonuz hala orada!…”
Osho

