Gurudwara

Narkissos

Efsaneye göre bir peri ile tanrının oğlu olan Narkissos, dünyanın en yakışıklı erkeğiymiş. Onu bir defa gören dillere destan güzelliği karşısında büyülenip ne yapacağını bilemezmiş. Onu tanıyan her kız, her peri ona delilercesine aşıkmış. Hatta tanımalarına bile gerek kalmadan ilk görüşte umarsızca gönüllerini ona kaptırıyorlarmış.

Fakat Narkissos hiçbirine yüz vermiyor, hiçbirini kendine layık görmüyormuş. Dağlarda ve mağaralarda yaşayan güzeller güzeli dağ perisi Ekho da Narkissos’un bu şanından haberdarmış.

Fakat onu bir kere bile görmemiş. Hiç ummadığı anda bir gün Narkissos ile karşılaşmış. O da tıpkı diğer kızlar gibi ilk görüşte Narkissos’a aşık olmuş. Günlerce ona kendini göstermeden çevresinde deli divane dolanmış.

En sonunda dayanamayarak aşkını ilan etmeye karar vermiş. Fakat Ekho konuşamıyormuş. O sadece kendisine söylenen sözleri tekrar ederek düşüncelerini dile getirebiliyormuş. Eğer Narkissos beni gördüğünde bana güzel sözler söylerse ben de onları tekrar ederek ona olan aşkımı dile getirebilirim diye düşünmüş. Ve cesaretini toplayarak Narkissos’un karşısına çıkmaya karar vermiş.

Narkissos bir gün arkadaşlarını ararken bir mağaraya girmiş ve “Kimse var mı burada?” diye seslenmiş.

Bunu duyan Ekho hemen söylediği son kelimeyi tekrarlayarak “Burada.” diye cevap vermiş.

Sesin sahibini merak eden Narcissos ona “Gel” diye tekrar seslenmiş.

Ekho çok sevmesine rağmen sadece ona “Gel” diye cevap vermiş.

Kendini beğenmiş Narcissos bu sözleri oyun zannedip çok sinirlenerek oradan çekip gitmeye yönelmiş. Ekho, gizlendiği kayalıkların arkasından çıkarak kendini göstermişse de Narkissos, Ekho’nun güzelliği karşısında tepkisiz kalmış ve tıpkı diğer kızlara yaptığı gibi ona da yüz vermemiş.

Bunu gören Ekho üzüntüsünden ne yapacağını bilemez halde oradan uzaklaşmış. Aşkından ne yemek yemiş, ne bir damla su içmiş. Günleri bu şekilde geçmiş. En sonunda eriyip gitmiş. Kendisinden geriye sadece sesi kalmış. Ne zaman birisi dağlara, taşlara doğru seslense tekrar etmiş. Acısını başkalarının sesiyle dile getirmiş. Kendisini bu hale getiren Narkissos için de “O da benim gibi sevsin ve o da benim gibi kavuşamasın.” diye ah etmiş.

Narkissos bir gün ormanda dolaşırken susamış. Etrafta su aramaya başlamış. Nihayet suyun sesini takip ederek berrak bir pınarın yanına gelmiş. Tam suyu içmek üzere pınara eğildiğinde sudaki yansımasını görmüş. Kendi güzelliğine o kadar hayran kalmış ki gözlerini yansımasından ayıramamış. Günlerini kendi yansımasına hayran hayran bakarak geçirmiş. Elini uzatmış dokunamamış, seslenmiş cevap alamamış. Çaresizce kendi yansımasına ulaşmaya çalışmış.

Kendini beğenmişliğiyle dillere destan olan Narkissos en sonunda kendisine aşık olmuş.

Tıpkı Ekho’nun ah ettiği gibi sevmiş ama kavuşamamış. Öyle sevmiş ki kalbi en sonunda aşkına dayanamamış. Yansımasını seyrettiği sırada düştüğü gölekte boğulup üzüntüler içinde ölmüş.

Narkissos’un bu ölümü kendisini seven iyi yürekli perileri çok üzmüş. Sevdikleri yakışıklı adamı sudan çıkarıp gömmeyi düşünürlerken, sudan hiç bilmedikleri, görmedikleri bir çiçek çıkmaya başlamış. Periler bu nefis kokusu, güzel rengiyle çok beğendikleri çiçeği Narkissos bilmiş, öyle seslenmiş.

Narkissos’u bilen, duyan herkes onu konuşur olmuş.

Böylece o muhteşem çiçek nergis; imkansız aşkın, sevip de kavuşamamanın ve kendi ölümüne yol açabilecek kadar güzel olmanın sembolü olmuş.

Elbette zaman zaman bu çiçeği narsistliği ima etmek için alanlar olsa da genellikle derin anlamlar içeren bir aşkın elçiliğini yapmıştır. Sözlerin ve gözlerin dile getirmekten çekindiği duyguların bir nebze de olsa tercümanı olmuştur.

Gene efsaneye göre Narkissos İzmir’in Karaburun ilçesinde yaşamıştır. Her sene 22-23 Ocak tarihlerinde adına festival düzenlenir.

Araç çubuğuna atla